UNICEF tarafından yayınlanan “Hayatın İlk Saatinden
İtibaren: Heryerde Bebek ve Çocuk Beslenmesinin Geliştirilmesi” raporunun
Türkçe yönetici özeti aşağıdadır. Rapora (İngilizce) buradan ulaşabilirsiniz.
YÖNETİCİ ÖZETİ:
EMZİRME ÜZERİNE ODAKLANMA
Emzirme sadece
kadının işi değildir. Emzirmeyi tercih eden kadınların bunu
gerçekleştirebilmesi için hükümetin, sağlık sisteminin, iş yerlerinin, toplumun
ve ailenin desteğine ihtiyacı vardır.
Emzirmenin hayat boyu
sağlık ve zenginlik için en büyük güç olduğuna dair kanıtlar her zamankinden
daha güçlü olsa da, emzirme uygulamalarının dünya çapında arttırılması için
daha çok çalışılması gerekmektedir. Küresel raporun birinci bölümünde yer alan,
Hayatın ilk saatinden itibaren: Bebek ve küçük çocuğun her yerde beslenmesini
arttırmak, dünya çapındaki emzirme uygulamalarının durumu hakkında rahatsız
edici bir resim çizer.
Bu rapor, emzirme
üzerine en son kanıtları inceler ve emzirmeye erken başlama, tamamen emzirme ve
tamamlayıcı beslenme hakkındaki küresel ve bölgesel tahminlerin güncellenmesini
sağlar. Rapor, ulusal düzeydeki kılavuz politikası ve program eylemine öneriler
ile sona erer.
Yaşamın ilk saati: Emzirmenin
erken başlaması- yenidoğanı yaşamın ilk saatinde memeye koymak – yenidoğanın
yaşamının en savunmasız olduğu dönemde ölmekten kurtarır. Buna rağmen,
yenidoğanların yarısından azı yaşamın ilk saatinde emzirilmektedir. Yani 77 milyon yenidoğan rahimden çıktıktan
sonra anneleriyle o kritik kontağı kurmak için geç kalmaktadır. Son 15 yılda erken
başlatma oranlarını arttırmak için kaydedilen gelişme maalesef yavaş olmuştur
ve küresel oran %14 arttırılabilmiştir.
Çalışılan ülkelerin
alt kümelerinde, yaklaşık olarak beş çocuktan ikisi, yaşamlarının ilk
günlerinde anne sütünden başka sıvı ve besin tüketmektedir. Bu durum endişe
vericidir çünkü yenidoğanı anne sütünden başka şeylerle beslemek, emzirmenin
başlatılmasında gecikmeye sebep olmaktadır ve kanıtlar emzirmenin gecikmesinin
ölüm riskini çoğalttığını göstermektedir.
Günümüzde, dünyanın
her yerinde doğumların büyük çoğunluğu işinde usta olan kişiler tarafından
gerçekleştirilmektedir. İşinde usta olan kişiler emzirmeyi başlatıyor olmasına
rağmen, birçok bölgede doktorlar, hemşireler veya ebeler emzirmeyi erken
başlatmayı kolaylaştırmamaktadır.
Doğumdan altıncı aya: Tamamen
emzirme – yaşamın ilk altı ayında bebekleri sadece anne sütü ile besleme –
dünyanın her yerindeki çocuklar için en güvenli ve sağlıklı seçenektir. Buna
rağmen, dünyanın birçok yerinde, tamamen emzirme oranları doğumdan beşinci aya
düşmüştür.
Altı aylığa kadar
sadece anne sütü ile beslenen çocukların sayısı dünya genelinde yüzde kırkın
(beşte iki) biraz üzerindedir ve geçtiğimiz on beş yılda çok az artış
gözlemlenmiştir. Yedi bölgeden beşindeki eğilim verileri yüzde otuz
civarındadır ve on yılda bir, çok küçük aşamalar kaydetmektedir.
Altınca aydan iki yaşına ve ötesine: Devam eden anne sütü- altıncı aydan iki yaşına ve ötesinde devam eden
anne sütü- çocuğun bilişsel yeteneğini geliştirir ve okul başarına çevirir,
daha iyi uzun süreli kazanç ve gelişmiş üretkenlik sağlar.
Devam eden anne sütü-
altıncı aydan iki yaşına ve ötesinde devam eden anne sütü- çocuğun bilişsel
yeteneğini geliştirir, okul başarına
çevirir, daha iyi ve uzun süreli kazanç ve gelişmiş üretkenlik sağlar. Küresel
olarak bütün çocukların yarısından daha azı iki yaşına kadar emzirilmektedir ve
bu oran 2000 yılından bu yana nispeten değişmeden kalmıştır. Devam eden emzirme
bir yılda %74’e, iki yılda %46’ya düşmektedir. Neredeyse bütün bölgelerdeki
devam eden emzirme oranı yoksul hane kadınları arasında en yüksektir.
Emzirmeyi korumak,
emzirmeye teşvik etmek ve destek vermek için ortak sorumluluk yaratmaya
yönelik, ulusal politikalar ve ölçek büyütmeye yönelik ulusal programlar için
hükümetin liderliği gereklidir. Emzirmeye dost politikalar, programlar, sağlık
sistemleri, iş yerleri ve toplumlar oluşturmanın hepimizin sorumluluğunda
olduğunun farkında olmamız gereklidir.
Eğer bunu yapabilirsek gelecek nesiller için daha iyi bir dünya
yaratabiliriz.
YÖNETİCİ ÖZETİ: TAMAMLAYICI BESLENME ÜZERİNE ODAKLANMA
Aileler sahip olduğu
kaynaklarla çocuklarına en besleyici öğünleri sağlamak için ellerinden gelenin
en iyisin yapar - ama bunu yalnız başına yapamazlar. Çocukların sağlıklı
beslenmesini sağlamak için hükümet liderliğine ve toplumun tüm kesimlerinin
katkı vermesine ihtiyaç vardır.
Küresel raporun
ikinci bölümü, dünyanın çoğunluğunun sağlıklı diyetlere ulaşamadığını ortaya
koymaktadır. Rapor, tamamlayıcı beslenme uygulamalarının kanıtları ve küresel
ve bölgesel güncel tahminlerin temel göstergelerinin sağlanmasına
odaklanmıştır. Bu temel göstergeler, hangi çocukların yetersiz beslendiğinin altını
çizerek, çocuğun katı, yarı-katı ve yumuşak gıdaların tanıştırılmasını, asgari
yemek sıklığını, asgari diyet çeşitliliğini ve asgari kabul edilebilir
diyetleri anlatır. Rapor, ulusal düzeyde tamamlayıcı beslenme politikaları ve
program eylemlerine yönlendirmeye yönelik öneriler ile son bulur.
Doğru başlamak: Çocukların ilk
lokmalarının zamanlaması gelişim ve büyümeleri için büyük önem arz eder. Katı, yarı
katı ve yumuşak yiyeceklerin çocuklarla altıncı aydan itibaren tanıştırılması,
büyüyen beslenme ihtiyaçlarını karşılamak adına çok önemlidir. Katı
yiyeceklerle geç tanıştırılan çocuklar daha büyük oranda yetersiz beslenme
riski ile yüz yüze kalır. Günümüzde hala 6-8 aylık bebeklerin üçte biri katı
yiyecek ile beslenmemektedir. Buna ek olarak, olması gerekenden erken zamanda
katı yiyecekle beslenen çocuklar da vardır – 1-3 ay aralığında – ve bu durum
çocukların sütten erken kesilmesine ve enfeksiyona sebep olabilir.
Her lokma sayılır: 6-23 ay
aralığındaki çocukların beslenme ihtiyaçlarına göre vücut ağırlıklarının her
kilogramı, hayatlarının başka bir zamanına göre çok daha önemlidir. Buna
rağmen, dünya genelindeki çocukların yarısı önerilen günlük beslenme
kriterlerinin minimumuna bile ulaşamamaktadır.
Tok karın yetmez: Çocukların
büyümeleri, gelişmeleri, sağlıklı kalmaları ve potansiyellerine tam olarak
ulaşabilmeleri için gıdalar çocukların ihtiyacı olan vitamin, mineral ve
gereken besleyici öğeleri sağlayabilmelidir ve bu sebeple çeşitli bir yelpazede
gelmelidir. Diyet çeşitliliğinin önemine rağmen, dünyadaki çocukların üçte
ikisi, şaşırtıcı bir biçimde önerilen besin gruplarının minimumunu tüketmemektedir
ve bu onların yeterli beslenememesine ve gelişememesine sebep olacak riskleri
oluşturur.
En küçük çocuk zayıf
bir beslenmenin sonuçlarına karşı en duyarlı olandır, en çok onların gelişen
beyinleri ve vücutlarının iyi beslenmeye ihtiyacı vardır. Buna rağmen,
çalışılan birçok grup arasında 6-11 ay aralığındaki bebeklerin asgari diyet
çeşitliliği oranının en düşük olduğu görülmüştür. Dahası, bu bebeklerin çok
düşük bir oranı anemiyi engelleyecek, demir zengini hayvan kaynaklı besinler
tüketmektedir.
Çocuğun ne zaman ve nasıl yediğinin ötesinde: Dünya çapında, yalnızca altı çocuktan bir tanesi minimal derecede
çeşitli ve sık bir diyetten yararlanabiliyor. Sıklığına ve beslenme
çeşitliliğine ek olarak, kanıtlar gıda kadar bakıcının öneminin de olduğunu
vurgular niteliktedir. Çocuğun bakımını yapan kişiler, çocuk ile etkileşimde
bulunmalıdır, çocuğun açlık sinyallerine cevap vermelidir ve uygun gıdaları
seçmelidir. Hastalıkların yayılmasını önlemek ve iyi beslenmenin sağlanması
için gıdanın güvenli hazırlanması, depolanması ve hijyen uygulamaları çok
önemlidir.
Genellikle,
çocukların beslenmesi aile içinde özel bir konu olarak kabul edilir ve anne
babaların sorumluluğundadır. Buna rağmen, çocukların diyeti paylaşılan bir
sorumluluktur: yalnız başına yapılamaz. Hükümet liderliği ve toplumun kilit
sektörlerinin (sağlık, tarım, su ve sanitasyon, sosyal koruma ve eğitim
sektörleri vb.) yanı sıra özel sektörün,
ailelerin ve toplulukların katkıları ile çocukların bakımı için besleyici
gıdaların uygunluğu, ulaşılabilirliği, güvenliği ve sağlanması garanti altına
alınmalıdır. |